
İlk harita, insanlarin kendi arazilerini belirleme ihtiyacindan ortaya çikmistir. Baslangiçta haritalarin yerine basit krokiler kullanilmistir. Bilinen ilk kroki MÖ 4000 yillarinda tugla üzerine yapilan Babil sehrinin planlaridir. Nirengi esasina dayali harita ise 1615 yilinda “Sinellius” tarafindan yapilmistir. Uydu kesfi ve bilgisayar teknolojisindeki gelismeler, son 30 yil içerisinde harita ve görüntü istihbaratinda devrim niteliginde degisiklikler meydana getirmistir. Sayisal veri teknolojisi diye isimlendirilen bu devrim ile, klasik haritacilik dönemi geride kalmis ve yerine sayisal haritacilik dönemi baslamistir. Ülkemizde haritacilik Piri Reis dönemine kadar dayanmaktadir. Türkiye’yi içerecek tarzda yapilan ilk harita serisi; 1:200.000 ölçeginde, Bonne projeksiyon sistemine göre yapilmistir. 123 paftadan olusan bu seri harita, Ayasofya Camisi’nin kubbesini baslangiç meridyeni olarak kabul ederek, 1911-1929 yillari arasinda üretilmistir. Ilk 1:25.000 ölçekli haritalar, 1909-1932 yillarinda Bonne projeksiyon sistemin göre oluşturulmuştur. Takiben 1946-1956 yillari arasinda, Mese dagi mebde (orijin) noktasi alinarak, Gauss Kruger projeksiyon sistemi ile, 6 derecelik paftalar meydana getirilmistir. 1956 yilinda ise, ED50 datum’una geçilmistir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder